Yazıma 2023 yılının korkunç rakamları ile başlamak istiyorum:2023'te 315 kadın, erkekler tarafından öldürüldü, 248 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Geçtiğimiz yıl öldürülen kadınların yüzde 55'i ise ateşli silahla vurularak öldürüldü. Kadınların yüzde 41'i evli olduğu erkek tarafından katledildi.315 kadın katledildi…248 kadının ölümü şüpheli bulundu, soruşturma açıldı…Cinayetlerin yüzde 44’ü kadınların kocaları tarafından işlendi…Nasıl bir toplum olduk…Kadına verilen değerin her gecen yıl biraz daha düştüğünü gözlemliyoruz…2023 rakamları kaygı ve endişe verici boyutlarda… Biz ata erkil bir ırkın evladı olarak tabularla yaşarız…Kadın saçını süpürge yapacak…Bakın sizin için derlediğim o meşhur (!) atasözlerine…Hangi atamız bunu söylemişse meçhul!‘Beş kız bir oğlanın yerini tutar mı? / Oğlansız evde duman tüter mi‘Bir (ev) gemi donanır, bir kız (çıplak) donanmaz.”“Bir evde iki kız, biri çuvaldız biri biz.”‘Kız doğuran tez kocar.’‘Kız yükü, tuz yükü.’‘Kızı kıza koşarsan kahpe, oğlanı oğlana koşarsan deyyus olur.’‘Kızın var mı, derdin var.’ / ‘Kızın var mı, sızın var.’Aptalca sarf edilmiş bu sözlere birde atasözü yakıştırması yaparak aktarırlar ya inanın insanın çıldırası gelir…Devam edelim;“Kızını dövmeyen, dizini döver.”‘Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün.’‘Oğlan doğurdum, oydu beni; kız doğurdum, soydu beni.’‘Oğlan olsun deli olsun, ekmek olsun kuru olsun.’‘Oğlandır oktur, her evde yoktur.’‘Oğlanı her karı doğurmaz, er karı doğurur.’Bu sözleri yazan aktaran bana göre toplumdan itilmiş, iteklenmiş hiçbir vasfı ve amacı olmayan beyinsizler güruhudur…Cinsiyet ayırımcılığı, doğrudan ve dolaylı cinsiyet ayırımcılığı olmak üzere iki biçimde ortaya çıkar.1-Doğrudan cinsiyet ayırımcılığı, bir bireyin bir kadına cinsiyetini esas alarak bir erkeğe davrandığı ya da davranacağından daha olumsuz davranması veya daha az olumlu davranmasıdır.2-Dolaylı cinsiyet ayırımcılığı ise biçimsel olarak eşitlikçi gözüken davranış veya uygulamaların sonradan kadın üzerinde ayırımcı etkiler yaratmasıdır.Maalesef kadın cinayetlerinin temelinde de bu sebepler yatıyor…Kız çocukları doğduğu andan itibaren sözde atasözlerinde olduğu gibi ötekileşiyor, okutulmuyor, küçük yaşta evlendiriliyor…Her gün küçük yaşta bir evlendirme vakası ve cinayetle yüzleşiyoruz…Bir de sözüm ona din alimleri (!) var, bunlarda Taliban gibi hayaller kurdukları sakallarını ve bir taraflarını kaşıdıkları için kadına yönelik saldırıyı marifet sayıyorlar.Oysa öyle mi?İslam dininde kadın kutsaldır. Bu durum birtakım hadislerle ve ayetlerle de belirtilmiştir. Müslüm Bir 149. hadisine göre “Sizin en hayırlınız kadınlarına en iyi şekilde davrananlarınızdır denilmiştir. ” Aynı zamanda yüce peygamberimiz kadınlar için “Kadınlar size Allah’ın bir emanetidir.” demiştir.Doğrusu budur!Kadın alınan satılan bir mal değil Allah’ın emanetidir.Takva sahibi olan din âlimleri (Allah onların sayılarını artırsın) şöyle diyorlar:Allah, erkekler ile kadınları her yönden eşit yaratmamıştır. Bu iki cinsi her cihetle eşit kılmaya çalışmak ancak fıtratı değişmekle mümkündür, bu ise muhaldir. Erkeğin ve kadının mahiyetleri birçok cihetle farklılık gösterir. “Hüküm çoğunluğa göre verilir.” kaidesinden hareketle şöyle diyebiliriz:Erkekler, “güç ve kuvvette, teşebbüs kabiliyetinde, cesarette”, kadınlar ise, “şefkatte, hassasiyette, vefa ve sadakatte” daha ileridirler.İşin özeti budur…Kendini üstün görmek, erkek olarak her şeyi yapmaya muktedir görmek, bir değil birkaç evlilik yapmak, kış çocuklarını cariye gibi görmek ancak beyinsizlerin, ahlaksızların işidir… Son dönemde toplumun bazı kesimlerinde bu ahlaksız durum sıkça seslendirilmeye başladı. Hayret ve ibretle izliyorum…Kadına şiddet uygulayan erkeklerin güvensiz, alkol kullanan, şiddet uygulamayı hak olarak gören, gelir ve eğitim düzeyi düşük, şiddet içerikli filmler/diziler izleyen, sevgisiz büyüyen, çocukluklarında şiddet gören veya şiddete tanık olan, davranışlarından sorumluluk duymayan kişiler oldukları bulunmuştur. Bu bile ne demek istediğimiz için yeterlidir…Nereye doğru bir yolculuk?Kadını öldürmeyi marifet sayan o kafalar nasıl bir şiddet içinde büyüdüler…Bu hastalıkları ruhlar 2023 yılına da imza atarak onlarca kadını hunharca katlettiler..Her yıl bir adım öne doğru gidiyoruz bu konuda… Sert önlemler ağır cezalar vermediğimiz sürece bunun önüne geçmemiz de mümkün olmayacak…Her türlü haltı yedikten sonra kravat takıp takım elbise giymek, boyun bükmek ceza indirimleri için asla yeterli sayılmamalı!...Kadın cinayetlerinde cezalar yeniden düzenlenerek en ağır şekle getirilmeli…Bunu yapanlara her hangi bir süreçte çıkması muhtemel af olayından muaf tutulması gerekli…İndirimler uygulanmamalı…Aksi takdirde 2023 rakamlarını da ezip geçeceğiz…Durum bunu gösteriyor…