Değerli Dostlarım; birkaç haftadır yazılarımda yeni başlayan 2024- 2025 eğitim ve öğretim sezonu hakkında, hükümetimiz tarafından ilk, orta ve lise öğrencilerine bedelsiz olarak verilen kitaplar ile İlkokul öğrencilerine aldırılan yardımcı kitaplar hakkında bilgilerimi paylaşmıştım. Zaman zaman yine devam ederiz. İlçem Ula da ikamet ettiğim için gördüğüm, duyduğum ve bize ulaşarak şu konuyu da yazar mısın diyerek Ula’da yaşayan diğer arkadaş ve dostlarımın da gördüğü veya yaşadığı olayları da seslendirerek köşemde yer vermek niyetindeyim. İlçem Ula merkezi (dört mahalle) hızla göç almaya devam ediyor. Daha önceleri merkezin nüfusu 4500-6000 olduğunu düşünürsek, bu günlerde tekrar sayım yapılsa veya bir kamuoyu araştırması yapılsa gerçek nüfusun 15.000-17.000 olduğu görülecektir. Bu kalabalıklaşma da hazır olmayan Ula merkezi için bazı aksaklık, bazı eksiklik, bazı hoşa gitmeyen olaylarla karşılaşabiliyoruz. Başka toplulukları bilemem, yakın olan yeni adı Menteşe İlçesi eski adı Muğla Merkez İlçesinde de durum böyle olduğunu görüyor ve yaşıyoruz. Dört Mahallenin nüfusu 4000-6000 kişi olduğu bir insan yaşayacağı düşünüldüğünde kurulan sistem de aynı manada kurulan ve alt ve üst yapısı da sorgulanır hale geliyor şüphesiz. Öncelikle özellikle İlçem Ula’nın tek (1 adet) adet halen kullanılan caddesi vardır. Muğla- Marmaris yolunun 14’üncü kilometresinden Marmaris’e gidiş yönünden sola dönülerek yaklaşık 3.8 Kilometrelik bazı yerleri çift çoğu yeri de tek şerit olarak zar zor düzenlenen cadde hizmet vermektedir. 01.06.1954 Yılında İlçem Ula “İLÇE” Kaza statüsüne kazandırılmıştır. O günlerde nüfusu 4600 civarındaydı. Aradan yıllar yıllar geçti ve 5.200 olarak levha değişti ve uzun yıllar hiç değişmedi. O yıllarda motorlu araç sayısı da oldukça azdı. Bir adet caddesi olan başka bir ilçe var mıdır bilemem. Son üç yıldır ve en son da bir yıldır adına “ULAŞIM” dediğimiz sistem tamamen olmasa da çökmüş durumdadır. Daha açık ifade ile Cadde artık bu yükü kaldırmıyor. Bu caddenin adı da şöyledir. Giriş kısmında Mustafa Kemal Bulvarı olarak adına “Bulvar” denilen yaklaşık 1.8 kilometresi çift şeritli olarak tamir ve tadilat yapıldı ve hizmete girdi. Geri kalan daha doğrusu Ula Eski Mezarlığından başlayarak Ula Ali Koçman Yüksek Okuluna kadar tek şeritli ve çarşının tam ortasından geçerek yeni açılan çevreden yapılan adına da kaçakçılık hırsızlık yolu da denilen çevre yoluna bağlanır. Gerçi İlçem Ula’da Küçük Esnaf da kalmadı sanki. Her şeye rağmen ayakta kalmaya çalışan Esnaflar işyerlerine belki zorunlu olarak kendi araçlarını getirdiklerini işyerinin önüne park ettiklerini de varsayarsak zaten dar olan tek caddenin araç geliş gidişine yetememek durumu ile karşı karşıya kalmıştır. İfadem belki tam anlaşılamaz diye tekraren söylüyorum ki artık alanın girişinden başlayan ve Ali Koçman Yüksek Okulu’na kadar giden cadde bu yükü kal-dır-mı-yor. 2014 Yılının Nisan ayının ilk gününden itibaren Muğla İlimiz Büyükşehir Belediyesi Statüsüne alındı. Bu kanun ile bazı sistemler İlçe belediyesine bazı sistemler ise Muğla Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu biliyor ve görüyoruz. Nüfusuna göre araç bolluğu zaten var idi İlçem Ula da, aldığı göç ile kalabalıklaşan merkezimizde doğal olarak bollaşan araçlarda hesap edildiğinde “PARK” sahası da olmadığını düşünürsek zaten var olan bir sıkıntı bire ona katlanmış durumda sıkıntı. Hakikaten üzerine ciddi eğilinecek bir sıkıntıdan söz ediyorum. Çok acil biçimde araçların park edilebileceği bir saha veya bir mekan yapılması zorunlu olduğunu yaşayan olarak izah etmek istiyorum. Belki okuyucularıma yahu böyle sıkıntımı olur, yahu olmaz böyle bir çalışma diyeceğiniz bir konuyu gündeme getirmek istiyorum. İlçem Ula’da çarşı içinde olmak üzere 3 (Üç) adet camimiz vardır. Mahalle aralarında ise Alparslan Mahallesinde 2, Demirtaş Mahallesinde 1, Köprübaşı Mahallesinde 1 adet olmak üzere toplamda dört adet mescidimiz mevcuttur. Bildiğim kadarıyla mahalle mescitlerinin tamamımda kadrolu İmam Hatip görev yapıyor. Yeni Koçarlı Camimizin İmam Hatibi tayinen başka bir göreve gittiği için boş durumda. Yeni Koçarlı Camimiz kubbeli ve büyükçe bir cami olmasından dolayı merkezde olmasından da kaynaklı Merkezî Cum’a vaazları bu camide yapıldığı için özellikle İmam Hatip ile Müezzin görevlisinin eksiksiz olması amaçlanıyor. Burada bir konuyu dile getirmek istiyorum. Görev yapan kişilere ne kadar İmam Hatip diyebiliriz. İmam Hatip Lisesini veya İlahiyat Fakültesini bitirerek Merkezî sınavla (Yeterlilik) tayin olup göreve başlıyorlar, sanki memur gibi. Sakın ha yanlış anlaşılmasın memur ifadem. İmam Hatiplik bir meslektir. Müezzin-i Kayyımlık da bir meslektir. Bu günlerde Camii görevlisi deniyor. Naçizane bendeniz de İmam Hatip yerine namaz kıldırma memuru da diyesim geliyor. Sanki her camii veya mescit işyeri gibi görülmeye başlandı. Camii veya mescit işyeri görüldüğünden mi bilemem sık sık izin veya rapor kullanma durumu ile karşı karşıyayız. İş böyle olunca da görevliler işyerinden izin alır gibi camiyi cemaati bırakarak ya tatil yapıyor ya da ilgilendiği başka bir işe gidiyor. Cemaat camiye geldiğinde görevlilerin ya tamamı yada bir adedi yok olduğunu görüyor. Ya da bir başka caminin görevlisi gelmiş durumda. Bu durum her hafta yaşanıyor. Cemaate gelenler de diyorlar ki, bugün hangi görevli var yada görevli var mı düşüncesi hakim olduğu düşüncesi ile camiye geliyor. Cemaat bu korku ya da çekinceden dolayı çok çok azaldı. Tabii İlçe Müftümüz görevli ve mesaiye devam ediyor ama mevzuat hazretleri böyle emir ediyor ben ne yapabilirim mi diyor onu da bilmiyoruz. Gerçi müfettişi en çok olan kurum Camiler ve din görevlileridir. Bakınız elim klavyeye kendiliğinden gitti ve DİN GÖREVLİSİ yazdı. Din görevlileri lütfen din görevlisi gibi davransalar camiler de cemaate bir rahatlama olacağı yolunda düşüncelerim oluşuyor. Halk arasında (Camiye gelenler değil – Cemaate gelenler değil) böyle dedikodular at safhada dolaşıp duruyor. Zaten bir şekilde cemaate gelenler konuyu hemen müftüye söylüyorlar. Amma esas konuyu şöyle noktalayabiliriz, Din Müessesesi dedikodulara hiçbir zaman zemin oluşturamaz, zemin oluşturmamalı. camii ve mescitlerimiz Kabe-i Muazzamının şubelerdir. Lütfen görevliler de konuyu bu zaviyeden(*) bakmalarını can-ı gönülden arzu ediyorum. Hoşça kalınız. Sağlıcakla kalınız.