Ahmet Aras seçildikten sonra çevreci mücadele artmış!!!

Forum Tanrısı

Administrator
Yönetici
Yatağan’ın Deştin Mahallesi’nde yapılan Uluslararası Deştin Kültür ve Doğal Yaşam Festivali’ne yaptığı konuşma ile damga vuran Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, dünkü yazımda da vurguladığım gibi pek çok yere sert mesajlar verirken başta “Topraklarınızı satmayın” çağrısı yanında başka çağrılarda da bulunuyordu. Muğla’nın her yerinde; Milas’ın Beşparmak Dağlarında, Latmos’ta maden ocaklarına, taş ocaklarına, Akbelen’de termikçilere, Marmaris’te Sinpaş’a, Bodrum’da Cengiz İnşaat’a ve diğerlerine, yapılaşma ve kıyı işgallerine, Datça’da yapılaşmaya ve kıyı işgaline, Köyceğiz Sandıras’ta maden projelerine, Yatağan’da çimentoculara karşı “yaşam mücadelesi” veren ve “üç beş çevreci, üç beş aktivist” diye nitelendirilen ve küçümsenen yaşam savunucularına sahip çıkan Başkan Aras, kıyılara, ormanlara, tarım alanlarına, derelere, göllere, meralara yönelik saldırılara karşı çağrılarından birinde şöyle diyordu: “... bütün Türkiye’nin, bütün inisiyatiflerin, bütün aktivistlerin, halkımızın ama çoğunlukla da köylümüzün ayağa kalkması lazım. Biz öne geçmeye hazırız. Kendimizi feda etmeye hazırız. Bu konuda hiçbir tereddütümüz yoktur. Ama herkesin bu mücadeleye sahip çıkması gerekir.” + “DEŞTİN ÇAYI’NI TEHLİKEYE ATIYORLAR” Hafta sonunda Deştin konuşmasında havamızı, suyumuzu, toprağımızı tehdit ve yok eden her türlü soruna parmak basan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, konuşmasının yer aldığı videoda “su problemine” değinirken, “Günümüzde su problemi inanılmaz bir tehdit durumuna gelmiştir. Bölgemiz, özellikle Doğu Akdeniz Bölgesi dediğimiz Anadolu, Orta Doğu, Kuzey Afrika, yine Adriyatik, Yunanistan her bölgenin su problemi var. Kuraklık problemi var.” diyor ve şöyle devam ediyor: “Su yönetimi şu anda günümüzün en önemli olgusu haline geldi. Bütün dünyada bu alanda çalışmalar var. Sen de Deştin Çayı gibi binlerce yıldır özgürce akan bir çayı bile çimento fabrikasına kurban etmek istiyorsun. Biz günümüzde suyu daha nasıl idareli kullanabiliriz, tarımsal üretimi sağlıklı gıdayı nasıl destekleyebiliriz diye düşünürken, tek kararla Deştin Çayını tehlikeye atıyorlar.” + “DEŞTİN MÜCADELESİ, SADECE ÇİMENTO MESELESİ DEĞİL” Başkan Ahmet Aras, Deştin’de yaşanan mücadelenin sadece bir çimento meselesi olmadığını söylüyor. “Ahmet Aras seçildikten sonra çevreci mücadelenin arttığı” söylemlerinin yayılmaya çalışıldığına dikkat çeken Başkan Aras, o söylemi çıkaranların amaçlarına ulaşmalarına izin vermeyeceklerini belirtirken de şöyle anlatıyor: “Bu sadece ve sadece bir çimento meselesi değildir. Bir yaşam meselesidir. Termik santraller meselesi de aynıdır. Bugün Akbelen’de, Yatağan’da, Yeniköy’de, Kemerköy’de yaşadığımız aynı sorundur. Kaz Dağları’nda, Bafa’da, Latmos’ta, Karadeniz’in yemyeşil yaylalarında yapılmaya çalışılan tahribat bizim yaşam mücadelemizdir. O yüzden bütün Türkiye’nin, bütün inisiyatiflerin, bütün aktivistlerin, halkımızın ama çoğunlukla da köylümüzün ayağa kalkması lazım. Çünkü görüyorsunuz, duyuyorsunuz üç beş çevreci, aktivist diyorlar bunlara. Bu insanlar hayatlarını ortaya koymuşlar, hepsini tanıyorum, bugün aramızdalar. Bizim PM (CHP Parti Meclisi) Üyemiz, hatta YDK (CHP Yüksek Disiplin Kurulu) Üyemiz Remzi Kazmaz dahil olmak üzere Haluk Özsoy kardeşimiz veya onun gibi daha nice çevreci dostlarımız, Akbelen’de mücadele eden kardeşlerimiz, avukatlarımız, hepsi mahkeme kapılarında şu anda.” Konuşmasının burasında “Onlara sahip çıkmayacak mıyız?” diye soran Başkan Aras şöyle devam ediyor: “Bugün Yatağan Termik Santralinden işçi çıkarıyorlar. Sözde biz seçildikten sonra çevreci mücadele güçlenmiş bak bak şimdi... Böyle diyorlar. Kardeşim biz senin ne yaptığını biliyoruz. Sen orada sendikalı işçiyi çıkarıyorsun, arka tarafta taşeron vasıtasıyla sendikasız köle alıyorsun oraya... Bunu biz biliyoruz. Kimseyi kandıramazsın. Halep oradaysa arşın burada. Biz bu konuyu biliyoruz, size izin vermeyeceğiz.” Ad vermeden termikcilere ve onların üzerinden bütün toprak, su, çamlık, zeytinlik talancılarına yüklenen Başkan Aras “Daha bunun gibi daha nice arkadan dolanmalar nice ahlaksız doğayı yok eden uygulamalar.. bunların hepsinin farkındayız. Ama bekliyoruz, size kucak açan, size kol kanat geren, sizin bu doğa tahribatı yapan uygulamalarınıza yatırımlarınıza kucak açanları, izin verenleri göndermeyi bekliyoruz. Bunlar gittikten sonra da bunlardan bunun hesabını soracağız.” diyor... + “KÖYLERİ BOŞALTIYORLAR, ÇİFTÇİYİ TOPRAKSIZLAŞTIRIYORLAR” Videoda yer alan Deştin konuşmasında termik santrallerin bulunduğu yerlerde köylerin boşaltıldığına, bu uygulamanın kömür üretimi için devam ettiğine, bunun yanında çiftçinin topraksızlaştırıldığına da değinen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras şöyle devam ediyor: “Bugün boşaltmak istedikleri köylerimiz bizim Anadolu topraklarındaki nişanelerimizdir. Binlerce yıldır bu topraklardaki medeniyetlerin nişaneleri var buralarda. Atalarımızın dedelerimizin mezarları var. İbadethanelerimiz var. Tarım topraklarımız, kültürel varlıklarımız var. Bugün Milas’ta Akbelen’de Karacahisar bölgesinde 9 köy yok... Yatağan’da da bir o kadar yok. Köyler yok arkadaşlar. Bizi topraklarımızdan koparmak istiyorlar. Bu emperyalist bir yaklaşımdır. Topla tüfekle yapamadıklarını işte bu şekilde yapmaya çalışıyorlar. Atatürk bundan yüz yıl önce bu vatan topraklarını Türk yurdu yaparken, bizlere kazandırırken, bizlere emanet etmişken topla tüfekle yapamadıklarını bir kararnameyle, bir izinle Akbelen’de Deştin’de hayata geçirmeye çalışıyorlar.” + “TOPRAKLARINIZI SATMAYIN” Konuşmasının bu bölümünde “Ama biliyorum ki bu vatanın aslanlar gibi gençleri, çocukları var. Sizlere güveniyoruz. Biz öne geçmeye hazırız. Kendimizi feda etmeye hazırız. Bu konuda hiçbir tereddütümüz yoktur. Ama herkesin bu mücadeleye sahip çıkması gerekir.” diyerek, konuşmasının sonunda da şu ifadelerde bulunuyor: “Topraklarımızı satın alıyorlar. Geçenlerde gittik, Menteşe’nin Esençay Mahallesinde zeytinliklerin bir çoğu satılmış. Bunları alıyorlar. Bakın toprak satılmaz. Bize atalarımız toprak satılmaz diye vasiyet etmiştir. Çünkü toprağını sattın mı Filistin'in durumuna düşersin. Bugün zeytin yağı 300 liraya dayanmış. Zeytin ağaçlarımızı çoğaltalım. Toprağımız kalırsa, suyumuz kalırsa, tarım devam ederse bizim ne çimentoya ne termik santrale ihtiyacımız kalmaz. Bizim çocuklarımız oralarda çalışmak zorunda kalmasınlar. Topraklarımızı lütfen satmayalım. Belediye olarak biz tarımsal destekleri yapıyoruz zaten. Kim tarlasına ne ekmek, ne dikmek istiyorsa sürme dahil tohumuna, gübresine kadar, kuyusuna suyuna kadar, daha sonra ilacına kadar ama ilaç vermeyelim organik yapalım her türlü bakımını biz belediye olarak üstlenmeye hazırız. Yeter ki siz üretin. Ürettiğinizi satamazsanız onu da almaya burada söz veriyorum. Üretin, sebze üretin, meyve üretin, zeytin üretin, zeytinyağı üretin. Tereyağ, peynir, süt üretin Bunları alacağız.” + YARIN GELENLERİYLE GELMEYENLERİYLE FESTİVALE BAKALIM Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın geçen Cumartesi günü festival alanı Deştin’den yaptığı sosyal medya paylaşımı da büyük ilgi gördü. Benim de sayfamda bir bölümünü paylaştığım o ifadeler şöyle oldu: “Deştin’de, sermayenin betona boğmak istediği bu topraklarda, biz suyun özgürlüğünü, toprağın bereketini ve ormanın nefesini savunuyoruz. Uluslararası Deştin Kültür ve Doğal Yaşam Festivali’nde, Deştin Çayı için, doğa için, çocuklarımızın geleceği için direnen ve kazanan Deştinlilerle bir araya geldik. Deştin Çayı özgür akacak ve doğayı sömürmeye kalkanlar, karşılarında dayanışmamızı bulacaklar.” Bu sözün üstüne söylenecek sözüm yok. Yarın gelenleriyle, gelmeyenleriyle, söylenenleriyle söylenmeyenleriyle, eğlenenleriyle eğlenmeyenleriyle en azından Muğla’nın bir ilki olan Uluslararası Deştin Kültür ve Doğal Yaşam Festivali’ne bakalım... ---------- ----------- GÜNÜN SÖZÜ; Neşe ve keder insanın gözbebeğindedir. Nasıl bakarsan öyle görürsün. --Miguel de Cervantes
 
Üst